ORANTI VE ÖLÇEK

Zihin aynı zamanda örüntüler de matematiksel ve geometrik ilişkiler – ya da orantılar- bulmaya da çalışır. Eskiler tüm doğanın soyut evrensel yasalar tarafından yönetildiğini inanıyorlardı. Yunan filozofu Pythagoras, uzunlukları 3’e 2 oranına sahip iki sıkı telin birlikte çekildiğinde beşinci diye adlandırılan tonu üreteceğini gösterdi. Ve diğerinin iki katına sahip bir tel aynı tonu bir oktav daha düşük olarak üretecektir. Dahası, eskiler insan biçiminin tanrıların biçimine dayandığına inandıkları için, evrensel ve tanrısal geometrik ve orantılı ilişkilerin insan bedeninin orantılarında da gözlemlenebileceğine de inanıyorlardı. Vitruvius, göbeği merkez olarak insan bedeninin uzantılarının, geometrik şekillerin en temelli ve ideal olan bir kare ve bir dairenin kenarlarında yer alışını betimler.

Vitruvius, irrasyonel sayılı (yanı, iki tam sayının oran olarak ifade edilemeyen sayılarla) geometrik figürlerin nasıl oluşturulduğunu da betimlemiştir. Tanımlamalarının hepsi kareyle başlar. Bu sistemin özel üstünlüğü, Vitruvius’dan önceki bir çok Yunan orantı sisteminin temeli olan bu geometrik figürlerin, yalnızca tahta çiviler ve iplerle yapı yerinde tasarlanabilmeleriydi. Tüm yapı planları parça parça büyük bir düzenlikle yere kazınabilirdi yani. Bir karenin diyagonalini ölçüp onu karenin bir kenarı boyunca döndürdüğümüzde kenarları 1.414'e 1 orantısal ilişkisine (ya da bir kök iki) sahip olan bir kök iki [4.9]dikdörtgeni elde edilir. Yada iki kare uç uça konularak, bu dikdörtgenin diyagonali ölçülür ve bu uzun kenar boyunca döndürülürse kenarları 2.2361e1 orantı ilişkisine sahip bir kök beş dikdörtgeni oluşturulabilir. Bir çok ortaçağ kilisesi planının düzeninde bu orantı sistemi görülür. Yunanlılar tarafından uygulanan diğer bir orantısal sistem x'in 2x+1'e oranına sahipti, bundan dolayı Yunan tapınakları normalde dar cephelerde altı, uzun yan kenarlarda 13 sütun ya da daha az olarak 17'ye sekiz sütuna sahipti.
Ölçek

Mimarlık (peyzaj mimarisi dahil) görsel sanatların en büyüğü ve en kapsamlısıdır. Kullanıcı tarafından karşılanan güçlüklerden biri yapının boyutunu belirlemektir bir yapının boyutunu belirlerken karşılaştırma ölçümüz kendi boyutumuzdur. Ortalama insan boyutuna göre bir yapının büyüklüğüne onun ölçeği denir. Unite d’Habitation durumunda, Le Corbusier yapının kenarına bir cetvel yerleştirmiştir. Frank Lloyd Wright evlerini ideal yükseklik olarak düşündüğü beş feet sekiz inçe (Bu aynı zamanda kendi boyunun uzunluğuydu) göre tasarlanmıştır. Eğer 6 feet 2 inç boyutunda olsaydı, mimarisi de son derece farklı olacaktı.

ÖLÇEK

   Mimarlık görsel sanatının en büyüğü ve en kapsamlısıdır.Ölçek ise Mimarlık için vazgeçilmez bir unsurdur.Her şeyin bire bir aynısını yapmak mümkün olmaz.
Le Corbusier bir yapısını kendi boyunu ölçeklendirerek tasarlıyor yani Corbusier'in boyu daha uzun yada daha kısa olsaydı yapının tasarımı tamamen değişecekti.Pencereler,kapılar bize yapının büyüklüğüne dair yardımcı olur

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İsmail Tunalı, Tasarım Felsefesi